Gerçeklik ilkesi, (Fr. principe de realite, İng. reality-principle, principle of reality) Sigmund Freud'a göre ruhsal olaylara egemen olan iki ilkeden birisidir. Ötekiyse Haz ilkesidir.
Gerçeklik ilkesi, ruhsal gelişimin haz ilkesinden bir modifikasyonu sonucu ortaya çıkar.
Başlangıçta bedenin sanrı yoluyla içgüdüsel gereksinimlere dolaysız doyum sağlamaya çalışır. Ancak bu doyumların sanrı yoluyla ele geçirilemeyişi ve bu bakımdan uğranılan düş kırıklıkları, çocuğu dünyadaki gerçek durumları dikkate almayı ve isteklerine doyum sağlamayı, bunlarla ilgili değişiklikler yapabilmeyi öğretir. Böylece gerçeklik ilkesi başlangıçta tek başına egemen haz ilkesinden ruhsal olayları düzenleyici bir ilke kimliğiyle doğup çıkar. Ne var ki, bu ilkenin doğuşu, ruhsal aygıtı yönetecek bir dizi uyum yeteneğinin bireyde gelişmesine bağlıdır.
Diğer bir yazısında Freud; haz peşinde koşan benin gerçeklik ilkesini göz önüne tutarak bir içgüdüsel istemi hemen duyduğu anda doyuma kavuşturmanın mı, yoksa bunu bir başka zamana ertelemenin mi ya da söz konusu isteği baskılayıp biliçdışına itmenin mi yerinde bir davranış sayılacağına karar verir.
Ben, bu işi yaparken iç gerçekliğiyle dış gerçekliği birbirine karıştırmamak için de ruhsal aygıtın gerçeklik denetimi arasında bir mekanizmadan yararlanır. (bu mekanizma Freud'un sözüne ettiği olmuşu olmamış yapma mekanizması gibidir.)
Orijinal kaynak: gerçeklik ilkesi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page